İnsan vücudunda, gıdalarla alınarak bağırsaklardan kana geçenşeker (Glukoz), hücreler tarafından yakılarak yaşam için gerekli olan enerji üretilir. Kandaki şekerin hücre içine girmesini ise pankreastan salgılanan insülin hormonu sağlar. İnsülin hormonunun yokluğu, azlığı veya etkisiz olduğu hallerde kandaki şeker hücre içine giremez, kandaki şeker seviyesi yükselir ve şeker (Diyabet) hastalığı oluşur.
Şeker hastalığının iki çeşidi vardır.
Tip 1Diyabette insülin yokluğu veya azlığı vardır. Çocuklarda ve gençlerde görülür. Bu hastalarda vücudun bağışıklık sistemi pankreası yabancı madde gibi algılar ve saldırarak harabiyete uğratır. İnsülin yetmezliği gelişir. İnsülin enjeksiyonu yapılarak yetmezlik giderilir.
İdeal Tip 1 Diyabet tedavisi nasıl olmalıdır?
* Pankreasın yabancı madde olarak algılanmasına neden olan faktörlerin tespiti ve ortadan kaldırılmasını sağlanmalıdır. Pankreas harabiyeti durdurularak hastalığın ilerlemesi önlenmelidir. Daha sonraki aşamada pankreasta oluşan hasar giderilmelidir.
* Hasta insülin enjeksiyonundan kurtulmalıdır.
Tip 2 Diyabette ise insülin hormonu vardır, ancak etkisizdir. Kan şekeri hücre içine giremediği için hastalık ortaya çıkar.
Sağlıklı insanlarda gıdalarla alınan glukoz ve yağ asitleri karaciğer tarafından vücudun enerji ihtiyacı için kullanılır. Fazla miktarda glukozalınırsa, başlangıçta glukozun az bir kısmı karaciğer ve kas hücrelerinin içinde glikojene dönüştürülerek depolanır. Fazla kan şekerinin büyük kısmı ise insülin hormonu tarafından kan yağlarına dönüştürülür ve yağ hücresinde trigliseridlere (yağ) olarak depolanır. Sonuçta obesite meydana gelir. Açlık hallerinde, yağ hücresi içindeki depotrigliseridler,tekrar yağ hücresi tarafından glukoz ve yağ asidine dönüştürülerek, yağ hücresi tarafından üretilen hormonlarla birlikte kana verilir ve vücudun enerji ihtiyacı karşılanır. Yağ dokusu, vücudun en büyük hormon üreten organıdır. Adipokinismi verilen çok sayıda hormonu üreterek metabolizmayı çalıştırır.
Vücutta fazla miktarda yağ dokusu birikmiş ise yağ hücrelerinden salgılanan adipokinhormonları, daha fazla yağ birikmesin diye, karaciğer, yağ ve kas hücrelerinde insülin hormonun etkisini engelleyerek glukoz hücre içine girmesini önlerler. Bu duruma insülin direnci denir.Buna bağlı olarakda Tip 2 Diyabet hastalığı ortaya çıkar. Hastada halsizlik ve yorgunluk meydana gelir. Başlangıçta hem kan şekeri hemde insülin seviyeleri artmıştır. Hastalık ilerledikçe pankreas yorulur ve kanda insülün seviyesi azalır.
Bazı hastalarda da vücutta çinko,krom,manganez yetersizliği gibi hallerde pankreasın ürettiği insülin yetersiz ve kalitesiz olabilir.Hastada aynı anda hem pankreas harabiyeti hemde insülin direnci(Tip 1 ve Tip 2 Diyabet birlikte)gelişebilir.
İdeal bir tedavi bütün bu nedenleri tespit ederek, hastalık nedenini ortadan kaldırmayı amaçlamalıdır.